Yıllarca kurumsal hayatın kazanımlarıyla hayatlarımızı sürdürürken, içimizden birinin babası da 15 yıl önce oğlu için zeytinlik kurma hayalini gerçekleştiriyordu. BiZeytin’in ilk fidanları İda ve Madra dağları arasında kalan vadide, bu hayalin bir parçası olarak dikildi. Zaman geçti, fidanlar büyüdü, gelişti, ağaç oldu. Biz kendi koşturmacalarımız içinde kaybolurken, zeytinliğin mahsulleri toplandı, sıkıldı ve o saf, doğal zeytinyağı bizlere her yıl ulaştı.
Biz, akrabalarımız, eşimiz, dostumuz yıllarca o zeytinyağlarını minnetle, afiyetle, sağlıkla ve gönül rahatlığıyla tükettik ve hala tüketmekteyiz. Bize doğru sürekli karşılıksız akan bu doğal yağ selinin değerinin farkına biraz geç vardık. Virüslerin hayatımızı bir anda kaosa çevirebildiğini gördüğümüzde, evimizdeki zeytinyağının, yıllardır sağlığımıza olan olumlu etkisi üzerindeki farkındalığımız arttı ve bu farkındalığa herkesi ortak etmeye karar verdik.
Yaşamımız boyunca kurumsal hayattan edindiğimiz tecrübe ve birikimi toprağa ve tarıma aktararak BiZeytin çatısı altında birleştik.